Daha evvelden yabancı kültürden insanlarla birlikte proje yapmışlığım var ama fiziksel olarak aynı ortamdaydık o zamanlar. Bu da işleri çok kolaylaştırıyordu diyeceğim ama bunun kıymetini daha yeni anlamışım aslında. Bu sefer işleri uzaktan yürütmemiz gerekiyor. Benim için de ilginç bir tecrübe oluyor diyebilirim. Bocalıyorum da dersen yalan olmaz.
Esas birlikte bir takım olarak çalıştığım arkadaşlar ile en azından aynı lokasyonda olmamız gene bir şans. Gerçi takımımızda başka şehirden arkadaşlar da var ama birbirimize işimiz çok düşmüyor şimdilik. Bunun dışında bir de entegre olacağımız uluslararası ekipler var (3-5 tane falan değil diyim :P). İletişim araçlarımız da çevrimiçi konferans araçları, IM araçları veya email oluyor.
E-mail ile koordine olmak, gerçekten zorlayıcı. Hem yazması çok uzun vakit alıyor, hem de top gibi 50 kere sekip dönüyor aynı konu. Bir yandan yazılı olarak konuşulanların kayıt alınması gibi bir kaygısı oluyor insanların. Gene de pek etkili bulduğum bir yöntem olduğunu söylemem.
IM araçları biraz daha etkin bir yöntem olmakla beraber hala yazılı bir kanalın engellerini taşıyor. Gene de daha akıcı bir diyalog sağlaması vesilesiyle e-mail'e göre daha etkin buluyorum.
Çevrimiçi konferans araçlarına alışmak biraz zorlayıcı. Telefondaki gibi iki kişilik bir görüşme olabildiği gibi, 30 kişilik bir grupla da gerçekleştirilebiliyor. Telefon'a göre artısı, ekran paylaşmaya olanak sağlaması. Ben de bu vesileyle kendime bir stereo bluetooth kulaklık edindim bir yandan :) Ama birkaç kişi varsa görüşmede, insan bir yandan uzay boşluğuna konuşuyor gibi hissediyor. Görsel hiçbir etkileşim olamıyor. Bir söz isteyecek olsan, insan tereddüt ediyor nerede konuya gireyim diye. Yanlış anlaşılmalar da çok olası bir yandan.
Bu arada belirtmek isterim ki çalıştığım şirketin iyi bir toplantı kültürü var. Herkes muhakkak zamanında katılır, toplantı tam zamanında bitirilir (uzayacak bir konu için mutlaka başka bir toplantı organize edilir), bir moderatör görüşmeyi yönetir ve daha görüşme gerçekleşmeden bir toplantı ajandası ilan edilir.
Herkes katılacaktır ki gene en güzeli yüz yüze iletişim. Sandalyeni birilerinin yanına çekip veya bir yere kapanıp bir konuya girişmek gibisi yok. Adabıyla uygulandığı vakit, sonuç almaya çok daha odaklı bir kanal kesinlikle.
Son olarak; mesele haline gelebilecek birkaç konu daha şu şekilde özetlenebilir:
- Ülkeler arasındaki saat farkı.
- Yabancı dil konuşmanın ve anlamanın zorlukları. Bazı insanları anlamak özellikle zor olabiliyor.
- Çevrimiçi konferans araçlarında düşük ses ve görüntü kalitesi. Bazen kulaklığı neredeyse beynime kadar sokuyorum :)
- Samimiyetsizlik
Sonuç bölümünde, Agile Menifestonun 12 prensibinden birine atıfta bulunarak, konuyu artık kapatayım :)
The most efficient and effective method of conveying information to and within a development team is face-to-face conversation.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder